Merhaba:) Bugün her şeyi olduğu gibi kabullenme günü. Ayda bir toplanıyoruz böyle, birbirini seven bütün hisler içimde aynı miktarda kabullenme bırakıyor. Kek, börek, tatlı niyetine ikram ettiğimiz bazı his tariflerimiz var ama söylemem tabi. Bu ay kimdeydik günde, düşündüm düşündüm. Bendeydik. Merkezimdeydik. bütün hisler toplandı geldiler, birbirini seven bütün hisler. Sevgiyle kin birarada hiç olmadı mesela onun için söylüyorum ikide bir birbirini sevenler diye. Öyle bir geldiler ki, en özendiğim, en ince ince işlediğim odama aldım onları. Misafir odası değil, belirtmeliyim. Sonra hoşbeş ettik bir güzel, sordum misafirlerden birine. Nasılsın, eşin çoluk çocukların nasıl? diye. İyiymiş hepsi selamları varmış bana. Ya bir garip oldu böyle hepsi birden gelince dağıttılar evimi hayli. Kırıp dökülen eşyalar oldu. Ama yine de çok sevdim hepsini. Tüm kabulleri bırakıp gittiler sonra. Sevgi sevgiye dair, huzur huzura dair,acı acıya dair... böyle hepsi bırakıp kabulleri gittiler. Noldu şimdi, Elimde bir dolu kabul. Neye yatırım yapsam diye düşündüm, düşündüm. Kendime dedim. Kendime yatırım yapayım. Sonra cümleler kurdum tüm kabulleri toplayıp.
hayat seni seviyorum ve kabul ediyorum sunacaklarını bana. Çünkü biliyorum iyiyim ben ve sana karşı hiçbir samimiyetsizlik beslemiyorum cidden. Sende asıl sevginin güzelliğini görerek seviyorum seni ve misafirliğe yolladığın bütün hislerle seviyorum seni. O kadar cümleler ediyorum sana, boşuna değil anla. Bir şeye inanıyor olmalıyım, yalnız bir şeye değil çok şeye. Çizgilere basmadan yürürken senin yollarında gülümseyerek yürüdüğüm yol ve varmak istediğim yer de sensin, belki de benim. İnsanın kendisine varacağını hissettiği kaç hayat var ki.. O yüzden sana varmayı, varamamayı, gitmeyi, yolda kalmayı, sana/bana seninle/benimle koşmayı ya da susmayı, sana, Hayata! susmayı ya da konuşmayı kabul ediyorum. Son sözüm yok sana, çünkü her an sana yeniliyorum,yenileniyorum, yineliyorum. Hayat seni seviyorum:)