Bu Blogda Ara

21 Mart 2010 Pazar

Köpüklü Türk Tekerlemesi


Üşüdüm, üşüdüm, daldan elma düşürdüm.. 3 tane düştü, 3'ü de 'düş'tü. Birini insana ayırdım, gerçek olana, gerçek olan insanlara hani, bilen, tanıyan, anlayan kendini.
Birini sevmelere ayırdım, gülmeli, güldürmeli, el üstünde kaydırmalı, pürüzsüz ve özlenen sevmelere.
Sonuncusunu da kuşlara verdim, yediler mi bilmiyorum ama vapurdaydık belki, yanımda 9 kişi. 9 kişi 9 kuşa toplam "81" yudumluk "1" elma.
Son elmanın çekirdeklerini kendime ayırdım, ektim bereketli topraklarıma. Gün gelir, ağaç olur, birileri üşür, elma düşürür, 3'ü de düştür, ben de 'döş'ünde gördüğü düşümdür ve benim payıma da bir elmacık düşürür diye.

Portakalı soydum, başucuma koydum, ben bir yalan uydurdum, duma duma dum.. Mutlu olmak yoktur hiçbir yaşam becerisinde diyordum. Yalanımı buldum, kırmızı mum. Mutsuz olmak hiçbir cumhuriyette demokrasi varsa halklar için, referandum konusu değilmiş, buldum. Mutlu olmak, mutlu olmakmış ve o periler ülkesinde mutlu insanlar yaşarmış. Develer tellal, pireler berber iken, eğer masallara inanırsan hayallerin olurmuş ve hayaller gerçeğin yakamozuymuş, küçük kız büyürken unutmuş bunu ve büyüyünce duymuş. Unuttum, duydumadumadum.

Minimini bir kuş donmuştu, penreceme konmuştu, aldım onu içeriye, cikcikcikcik ötsün diye..
Don'muştu. minicik bir kuştu. Kimin penceresine konduysa almadılar içeriye, o yüzden görmediler pır pır ederken canlandığını ve ellerinin nasıl boş kaldığını. Tekerleme hüzün verme. Gelen mini mini bir sevginin ısınınca gideceğini ve ellerinin bomboş kalacağını hissettirme dedim, dinlemedi, yine de canlandı, yine de ellerim bak boş kaldı.

Ooo piti piti, karamela sepeti, terazi lastik, 'c'imnastik, biz size geldik bitlendik, hamama gittik temizlendik, son dersimiz matematik.. Karamela sepetindeydik, size gelince en fazla bit'lenirdik. Hamama gider temizlenirdik. Şimdi Bit'meler , bit'irmelerde temizlemeye çalışıyoruz insan oluşumuzu. Bilseydik en fazla bitlenmeyi, başlardık bit'meyen sevgilere ve biterdi tüm hüzünler umut bit'meyen toprak sahiplerinde..


" Köpüklü Kahve Yapma birincisi olduğum ilk günde istemeye geldi kelimeler tekerlemeleri, köpüklerini içirip gönderdim. Bir daha da gelmeyin, benim size verecek düş'üm yok dedim. (: umuma açık hisler köşesinde sevdiğim en köpüklü tekerlemeleri kağıttan yelken yapıp size gönderdim. Kıyılarınızda uçurtma uçuran çocuklar varsa hâlâ, altı köşesine de tutunup buraya gelin. En köpüklü Türk kahvesi ikram edilir, çocuk düşlerini istemesseniz ev sahibinden kahvenizi içip, güldürüp mehebbeti ayışığında, sevgiyle "güle güle" gidin.