14 Kasım 2009 Cumartesi
uahk2 (şey..)
bugün eski kıymetli bir diplomatımız dedi ki: "birgün Türkiye cok iyi yerlerde olacak". içim cızladı be. Ne bileyim nasıl olur da olur diye düşünüp durdum, sonra minicik aklım yetmedi. keske yetseydi de superwomanı olsaydım güzel ülkemin güzel insanımın. bigün yeter mi bilmiorum. kimsenin bilmediği şeyleri bilmek isterdim ama bilmiyorum. sonra bir dizi güzel şey oldu sınav iyi gecti falan da yolda gelirken bi dilenci gördüm kucağında dünya güzeli bir bebek, yine keyfim kaçtı be. dedim en son superwoman oluyordun bayan ne oldu ? cevap veremedim başımı önüme eydim ve sustum. kabullendiğim sanılmasın birgün ülkeme dair dış dünyada cok büyük etkiler yaratacak şeyler de yapacağım ama bugünlük elimden gelen bu. diplomat okuluna gitmek, vizeye girip cıkmak, sonra diğer vize için ders calışmaya başlamak. bütün bunların hepsini kendim için değil de daha üst bi menfaat için yapıyor olduğumu düşünmek daha iyi bir şey. şey kelimesi kısırlaştırıyor Tükçe'yi. her şeye şey demek . birgün çok az şey diyerek yazabileceğim konuşabileceğim buna da inanıyorum:) quantum düşünce diye bir şey varmış çok sevdiğim bi dostum söyledi merak ettim dorusu. düşüncelerim dağılmış biraz oraya buraya. kusura bakmayın sınaw haftası olunca toparlayamadık. günlerdir bu kargaşada yaşıyoruz. ama siz yine de buyrun gelin. biliyorum mazur görürsünüz. zira kültürümüz bunu gerektirir.siz oturun, ben hemen bir çay koyup geliyorum..
4 Kasım 2009 Çarşamba
sosyalleşmeye dair..
Bir fikir üzerine toplanmış insanlar “düşün” ve onlarla birlikte hiç gitmediğin bilmediğin yerlere “taşın”. Tüm derdi düşünmek taşınmak olan insanlarla birlikte olmanın keyfini yaşadık bu akşam. Sıcağı sıcağına anlatmalı ki duygular en içten şekilde yerini bulsun. “samimiyeti” , sevecenliği, düşünceyi gözlerinde gördüğünüz insanlarla gözgöze gelmek, onların hislerine, düşüncelerine dokunmak, onların sizin hislerinizi paylaşması, “beğenmek, yorumlamak, paylaşmak”.. pandoranın kutusu böylesi açılacaksa elbette açılmalıydı ve görmeliydi insanlar nedir sosyalleşmek. Sosyalleşmenin tartışıldığı (sevgili moderatörün yanında oturan arkadaşlar dışında ki bu her moderatörün yanında oturanın basına gelir bkz:Davos Fatihi. Bu ara fazla gönderme yapıyorum şahıslarına hadi hayırlısı=] ) demokratik bir ortamın fazlasıyla benimsendiği bir ortamdan daha uygun bir sosyalleşme platformu var mıdır sorarım size=) sosyalleşmenin ne olmadığını biliyoruz artık. Facebookta friendfeed twitter da fotoğraf vs paylasıp yorum beklemek, yorum yapmak her ne kadar adı sosyal paylasım ağı olsa da bi yere kadar efendim bir ses ver bir beden dili görelim, bir mimik, bir sıcak tebessüm o zaman sosyal bir varlıktır insan cümlesinin hakkını verirsin bir insan olarak. Sosyal paylasım ağlarını araç edinmek gerek amaç değil ya da iş dünyası, tüketim toplumu, yoğun eğitim süreci, dersler, ödevler, vizeler derken ıskalama hayatı, sosyal bir varlık olarak yaşamayı dendi çok da haklı olarak. Sadece derslere girerek mühendis olunmaz dendi, takdir edilesi bir slogandı, sonra vefa, komşuluk, selamlaşma da sosyaleşme aracıdır dendi, edilgen halden etken hale geçmek nesneyken özne olmak dendi hayat karsı duruş olarak, iş dünyasında menfaatler üzerine sosyalleşme söz konusu olmamalı mıdır olmalı mıdır daha da tartışılasıdır. Hepsi haklı, ayakta alkışlanası, önünde eğilesi, beğen kartı kaldırılası fikirlerdi, en nihayetinde düşünüldü, taşınıldı ve sonucunda hayata dair şeyler söylendi. Kıymetli gördüğüm en entelektüel hocamızın da deyişiyle “hayat da böyle bir şeydir zaten.” Böyle olmalıdır. Mutluluğun, samimiyetin, düşüncelerin usul usul insanlar arasında dolaştığı bir ortamda sosyalleşmek için 19:00 dan 20:15 a kadar “Düşün Taşın” duruşu. Sevgiler.. selamlar..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)